23 Temmuz 2010 Cuma

Gidişat

Uzun aradan sonra günlüğüme birşeyler yazmaya fırsat buldum. Mayıs ayında seyahate çıktıktan sonra boşladım yazmayı. Bir kere ara verince de üşeniyor insan :) Ama günlük tutmanın diyete çok yardımı oluyor, o yüzden devam etmeye çalışacağım. Bu sürede en son 90 sınırına gelmiştim. Ama çocuklardan çok bunaldığım dönem diyetinin ucunu bırakır gibi oldum. 2-3 hafta içinde 3 kilo aldım tekrar :( Sonra baktım böyle olmuyor diyetisyene gitmeye başladım. Yaklaşık 5 haftadır devam ediyorum, durum özetle fena değil. Daha geniş zmanımda ayrıntılı yazacak ve diyet hikayeme devam etmeye çalışacağım. Gerçi bizimki bu gidişle hikaye değil diyet destanı, diyet menkıbesi gibi bir şey olacak :)))

13 Mayıs 2010 Perşembe

Durmak Yok Yola Devam

10 Mayıs Pazartesi günü rutin tartı günümdü. Ondan haftaki hafta doğum günüm vardı, eşimnden tek istediğim "çocuklar tarafından rahatsız edilmeden, etrafımda bıcır bıcır sesler olmadan, buz gibi soğumadan" bir yemek yiyebilmekti. Nerede yediğimin hatta ne yediğimin bile fazla önemi yoktu. Güzel bir yemek yedik, kendime sınır koymadım yemekte :) Ardından evde pasta kestik, pastalardan da (eşim 2 adet almış)yedim bir güzel. Bir gün sonra öğle yemeğinde 2 dilim pizza yedim, akşamları kabak çekirdeği, tuzlu fıstık ve meyve ile gece öğünü yaptım. Yani kaçamaklarla dolu bir haftaydı.

Bu haftanın sonunda tartıya çıktığımda önce gözlerime inanamadım; 91.5 gösteriyordu. Bu kadar kaçamakla bunun doğru olmayacağını düşündüm ve tekrar çıktım bu sefer 92.2 çıktı. Dijital tartılarda oluyor böyle ayarsızlıklar ama bu da fazla geldi, bekledim tekrar denedim 92. İkinci kere denedim gene 92. Eh bunu kabul ettim. 700 gr gene de fena değil.

Daha önce pek umursamadığım ince bedenli yaşıtlarım son 1-2 haftadır dikkatimi çekmeye başladı. Benim gibi küçük çocukları olan, buna rağmen ince olan kadınları dikkatle incelemeye başladım. Örneğin dün 3. bebeğini 1 ay önce doğurmuş, uzaktan selamlaştığım bir komşumu gördüm. Rahatlıkla 38 bedene girebilir, fazla kilosu yoktu hatta göbeği bile yoktu. Kıskançlıkla değil ama hayretle baktım. Ben ne kadar abartmış olabilirim ki bu kadar kiloluyum onların yanında. Ya da onlar süper mi sağlıklı besleniyorlar? Hiç mi kilo almıyorlar? Genetik desem; annem zayıf babam zayıf, çocukluğum genç kızlığım zayıf. Ne bileyim çabasızca o kadar zayıf olmak imkansız gibi göründü gözüme.

Yaklaşık 6 kilo vermiş olmama rağmen görünürde sanki hiçbir fark yok. Neyse moral bozmayalım; 300-500 gidiyor birşeyler, durmak yok yola devam :)

4 Mayıs 2010 Salı

Son Durumlar

Dün tartı günüydü. Tartıya hayal kırıklığını göze alarak çıktım. 92.7 çıkınca şaşırdım, gram gram gidiyorken kilolar bu hafta neden daha fazla verdim bilemiyorum, belki de sadece su kaybıdır. Gene de toplamda 5 kilo kaybettiğim için mutluyum.

Diyette son durum diyeceğim ama bu yaptığıma diyet demek de mümkün değil ki. Daha ziyade yediklerimi azaltmak, dikkat etmek gibi açıklanabilir. Benim kadar kilosu olan bir insanın kesinlikle uzak durması gereken bazı yiyecekleri bile (cips, baklava vb.) az miktarda tükettiyorum, saatlere uymak, az ama sık yemek önemliyken bunları yapamıyorum, spor zaten yok, suyu da gene azalttım. Bunlar hatalı yönler, olumlu yönleri de sıralayayım. Bol yeşillik yiyorum, mutlaka kahvaltı ediyorum. Ana öğünleri -özellikle sabah ve akşam öğünlerini- sağlıklı ve dengeli yiyorum. Çok sakıncalı yiyecekleri yesem de sınırı aşmamayı başarıyorum. Örneğin hafta içi misafir ağırladım, tabak dekorasyonu için cips almıştım, ertesi gün 7-8 tane yedim ama koca paketi önüme alıp bitirmedim. Ya da onların getirdiği baklava 4 gündür duruyor toplamda 2 adet + 1 ısırık yedim. İstediğim derecede olmasa da irade sergiliyorum yani.

Şimdilik böyle devam edeyim diyorum, kurdeşen döktükten sonra kendimi fazla sıkmak istemiyorum, bu şekilde hem yiyip hem yavaş da olsa kilo kaybına devam edersem ne ala :)

28 Nisan 2010 Çarşamba

İlk Ay Geçti

Bir ay sonunda tam 3 kilo verdim. Çok iyi değil ama çok kötü de değil. İlk aylarda en az 4 kilo hedefini tutturmak istiyordum aslında ama yazdığım tüm yazılardan anlaşıldığı gibi diyeti olması gerektiği gibi uygulamıyorum, disiplinli davransam 5 kiloyu bulurdum. Hadi kendimi kandırmayayım, ürtiker tedavisi olmasa, o haftalar deli gibi su içip çok sıkı diyet yapmasam bu şekilde anca 1 kilo verebilirdim.

Neyse gene de hiç yoktan iyidir diyelim ve biraz da kendime gaz vereyim: Hadi gayret, devam et, başaracaksın :)

Unutmadan yazayım pazartesi günü tartıda 94.4 geldim, tahminim tutmadı yani :) İkiyüz gramcık da olsa vermişim gene.

25 Nisan 2010 Pazar

Olmuyor Galiba

Hafta boyunca diyete pek uymadım. Baştaki kadar su tüketmiyorum, diyette yememem gereken şeyler yiyorum. Bunları bir sonraki öğünde ya da ertesi gün çok dikkatli yiyerek dengeleyemiyorum. Özellikle son iki gündür iyice boşladım.
Dün yemeğe gitmiştik arkadaşlarımıza, orada yemekte pilav, kremalı-kaşarlı patates gibi diyete uymayan garnitürleri yedim. Sırf bu olsa neyse diyeceğim, sonradan tatlı olarak gelen karamelli cheesecake'ten bir tam dilim, ilaveten kızımın yemediği yarım dilimi mideme indirdim. Yanındaki kaymaklı ekmek kadayıfınından bir çatal alıp bıraktım ama itiraf edeyim beğenmediğim için. Güzelinden olsaydı onu bile yerdim herhalde. Geceyarısından sonra da meyve ikram edildi, onu da yedim.

Dün böyle geçmişken bugün kalorileri sayarak, çok daha az karbonhidrat alarak beslenmeliydim ama sıkı bir kahvaltı ardından sitenin yeşil alanlarında piknik yaptık. Piknikte "ben yemeyeyim" dedim ama bir kıymalıdan bir peynirliden bir kuşbaşından tadayım derken neredeyse yarım pideyi yemiş oldum. Yanında annemin yaptığı domates soslu karışık kızartmadan 1 dilim ekmek eşliğinde yedim ve üzerine bir avuç antep fıstığı yiyip light bira içtim.

Hafta boyu da kaçamaklarım oldu. Eskiye oranla hem miktarı hem yediğim şeylerin kalorilerini (son iki gün hariç) oldukça azalttım, kendime haksızlık etmeyeyim. Ama bu yeterli değil farkındayım. Belki sadece 5 kilo fazlam olsayı böyle 4-5 ay devam edip hareketi artırarak sonuç alabilirdim ama benim durumumda yeterli değil. Disipline olamıyorum ve bana diyetisyen yolları görünüyor gibi. Gene de son bir gayret önümüzdeki haftaya bakacağım. 19 Nisan Pazartesi tartıldığımda 94.6 idim, yani hafta boyunca sadece 400 gr. vermiştim. Yarın tam bir hafta olacak ve tartı günü, buradan bir tahmin oyunu oynayayım bakalım tutturabilecek miyim? Bence yarın tartıldığımda 94.7 geleceğim. Ne kadar yaklaşabildim merak ediyorum doğrusu :) Yarın sabahı beklemeden gidip tartılsam hemen öğrenirim değil mi? Ama bu hiç bana göre değil, zaten tok karnına tartılmak doğru sonucu vermeyecektir, bu yüzden sabahı bekleyeceğim.

Yazarken gülümsüyorum bir yandan, insanın 90 kiloyu geçkin olması gene de gram hesabı yapması ne komik. Devede kulak misali. Ne yapalım damlaya damlaya göl olurmuş :)

19 Nisan 2010 Pazartesi

Üçüncü Hafta

Diyette 3. haftayı bugün doldurdum. Yarın 4. haftanın ilk günü olacak ve tartı günü. Ne yazık ki bu hafta pek parlak geçmedi. Dikkat etmeye çalıştım, her zamankinden daha az yedim vb. ama gerçek anlamda diyet yapmadım.
İlk iki hafta ürtiker tedavisi ve aldığım kortizonlar yüzünden çok dikkat etmiştim, bu sebeple kilo kaybım olmuştu ama bu hafta fazla umutlu değilim. İçli köfteyi yaptığımız gün adamakıllı yedim, gerçi bunu telafi etmek için ertesi gün çok az yedim ama.. Sonraki günler de akşam kuruyemiş türü birşeyler atıştırdım, örneğin bugün akşam yemeğinde fırında makarna, mercimek köftesi yediğim yetmezmiş gibi gece çocukları yatırdıktan sonra badem, tuzlu fıstık ve portakal yedim. Kuruyemişleri avuç avuç yemesem de 4-5 adet gibi çok sayılı miktarda da değildi. Uzun lafın kısası bu haftaki diyet diyet gibi değildi. Bir ümidim bu hafta bedensel aktivitenin daha fazla olması. Bakalım yarın tartı ne gösterecek?

13 Nisan 2010 Salı

Diyet Listem

Diyetisyene gittiğimde aldığım listeden ve bu listeyi baz alarak beslenmeye çalıştığımdan bahsediyorum hep. Listemi buraya da yazmak istedim. Tabi şunu belirtmek lazım bu liste benim yaşıma, kiloma, yağ oranıma, beslenme alışkanlıklarıma göre hazırlandı. Ama porsiyon ölçüleri, sağlıklı beslenme seçimleri vb. bakımından pek çok kişiye uygun olduğunu sanıyorum.

Diyetisyenim ilk randevuda detaylı sorular sormuş ve hedeflediğim kiloyu öğrenmek istemişti. 'Tabi hayalimde 36 bedene inmek, incecik olmak var ama gerçekçi bir hedef koymam gerekirse 60'lı kiloları görmek isterim' demiştim. O da bana çocuk doğurmuş olmak, yaş, yaşam tarzı vb. etkenlerle metabolizmanın değiştiğini, üniversite yıllarındaki gibi 56-57 kilo olmamın mümkün olmadığını (teknik olarak tabi mümkün de hedef seçmek için mantıklı değil) vücudumdaki kas-su-yağ dengesinin de değiştiğini ve o zamnki 56-57 kilonun bu yaşımda 65 kiloya denk gelebileceğini belirtti. Yani hem sağlıklı sınırlar içinde olması hem de dış görünüş açısından beklentiyi karşılaması açısından nihai hedef olarak 65 kiloyu belirlemiştik. Bana 30-40 kilo veren danışanları (hasta yerine danışan diyorlar, malum doktor olmadıkları için) belirtmişti.
Diyetisyene gidip her hafta tartılmak, sorularına cevap bulmak, gerekirse listede değişiklikler yapmak, yağ ve suyu ölçtürmek, su kaybını değil yağ kaybını sağlamak çok faydalı. Örneğin ben kaybettiğim kiloların tamamını yağdan vermiştim bunu da diyetisyenime borçluyum. Üstelik vücudun direndiği noktalarda bir kaç günlük şok uygulamalar ya da az yağ yaktığın haftayı telafi etmek için diğer hafta sebze ağırlıklı beslenme planı, gerekli gösdükleri noktada 'biraz hafifletelim koruma programına geçelim' vb. önerilerle diyeti sürekli değiştirip geliştiriyorlar. Yani bir liste verip işte bu, bunu uygulayacaksın diye bitmiyor. İşinin ehli, eğitimli, deneyimli bir diyetisyenin bence faydası var.
Ama sonuca gelip dayanırsak iş insanda bitiyor. Bu sefer diyetisyenimin önerilerine ve listesine sahibim diye kendim çabalamaya başladım ama baktım olmuyor gene diyetisyen desteği de alacağım. Bu konuda şöyle karar verdim 1 ay sonra en az 4 kilo verememişsem, diyetin ucunu iyice bırakmışsam bir diyetisyenin kapısını çalacağım. Buraya tarihini de 15 Mayıs 2010 olarak yazayım da tam olsun bari :)

Bu uzun girizgahtan sonra işte temel listem:

Sabah: Elma suyu (ben çay sevmediğim için)
2 dilim taze kaşar peyniri
2 dilim tam buğday ekmeği (Uno)
Domates (ben domates yemediğim için salça), salatalık, bol maydonoz
*Bunu yağsız tost olarak da, ekmek peynir olarak da yiyebiliyordum. Değişim istediğimde 1 yumurta, 1 dilim peynir, domates biber maydonoz karabiber vb. katarak yaptığım omlet yanında 2 dilim tam buğday ekmeği ile yiyebiliyorum. BAzı sabahlar 2 dilim ekmek yerine yarım simit yiyebiliyorum.

*2 saat sonra
Ara: Meyve (1 kivi ya da 1 küçük elma)

2 saat sonra
Öğle : 1 porsiyon sebze yemeği (6 yemek kaşığı dolusu)
Yoğurt (1 su bardağı dolusu kadar olmalı)
Salata (Tercihen bol yeşillik)
2 dilim tam buğday ekmeği veya 4 yemek kaşığı dolusu bulgur pilavı veya 1 kupa haşlanmış makarna
*Başlangıçta kremasız, ağır olmayan bir kase çorba da içilebilir bu durumda ekmeği 1 dilim azaltıyoruz.

2 saat sonra
Ara: Meyve (1 armut ya da 1 elma)

2 saat sonra
Ara: 6 adet badem ya da fındık ya da bunların yerine 3 adet kuru kayısı

2 saat sonra (en geç 20.00'de)
Akşam: 3 köfte kadar ızgara veya haşlama veya fırında et. (beyaz ya da kırmızı) veya 1 porsiyon balık veya 8 yemek kaşığı dolusu kurubaklagil yemeği
1 kase cacık veya 1 bardak ayran
Salata (bol yeşillikle)
2 dilim tam buğday ekmeği veya 4 yemek kaşığı dolusu bulgur pilavı veya 1 kupa haşlanmış makarna
*Başlangıçta kremasız, ağır olmayan bir kase çorba da içilebilir bu durumda ekmeği 1 dilim azaltıyoruz.

En geç 21.30'da
Ara: Meyve (15 adet kiraz ya da 10 adet yeşil erik ya da 1 dilim karpuz)

Günde en az 6-8 bardak su ve 2-3 fincan şekersiz yeşil çay

Temel liste bu ama yemek değişimleri yapmak, kuruyemiş (örneğin 1 çay bardağı ayçiçeği), meyve eklemeleri yapmak, öğleyin farklı bir alternatif olarak az yağlı kısır yapmak gibi alternatifler de vardı. Bunları o haftaki durumuma, yağ kaybıma göre dengeliyorduk. Ayrıca bazı sebze ve meyvelerde yasak vardı. Bunların neden yasak olduğunu tam hatırlayamıyorum snırım glisemik indeksi yüksek olduğu içindi. Yasak olanlar: Patates, bezelye, kereviz, yer elması, havuç, enginar, havuç, turp, kırmızı lahana, mısır. Ancak ben şimdiki diyetimde çiğ olarak bu sebzeleri tüketiyorum.